İnanılmaz şeyler, onları gerçekleştirmeye kendimizi adadığımızda gerçekleşir

Hayatımız için yapabileceklerimizin sınırı, kendi zihnimizin içinde saklı.

Bizi otomatikleştiren ve bu otomatik gündelik yaşamlarımızdan beslenen bir sistemde yaşıyoruz.

Düşünmeden, hissetmeden, risk almadan, “kolaylaştırılmış” görünen hayatlar yaşamak için motive ediliyoruz.

Reklamlar, öneriler, önümüze serilen seçenekler hep daha fazla “zamanımızı” ve “dikkatimizi” almak üzerine kurulu.

Fark etmeden, yaşamımızdan vazgeçiyoruz. Yaşamak dediğim de, öyle “hayatını yaşamak” değil aslında. Gerçekten yaşamak. Yani deneyerek, düşerek, kalkarak, acıyarak, kanayarak, sevinerek, kavuşarak, sarılarak…

Deniyorsanız, öğreniyorsanız, kafanız karışıyor ve bocalıyorsanız, üzülüyorsanız, canınız yanıyorsa, korkuyorsanız, kalbiniz küt küt atıyorsa, gülüyorsanız, uykularınız kaçıyorsa “yaşıyorsunuz demektir.”

Tatsız duyguları yaşamamak için hayattan kaçarak hayatı “yaşayamazsınız.”

Hayatı yaşamak; tatsızlık ihtimali içeren her şeyden kaçmak ve sadece keyifli zaman geçirmek için kendini zorlamak demek değildir. Bu mümkün değil ve bunun peşinde koştuğumuzda aldığımız sonuç “tahammülsüzlük” olur.

Yaşamak, onu tüm duygularıyla, tüm etkileriyle deneyimlemeye korkmadan devam etmek demektir.

Çünkü o tat, kendi zıddıyla beraber var olabilir.

Ve hayatı bu yüzden “bir bütün halinde” yaşamak gerekir.

İşte bu yüzden inanılmaz şeyler, kendimizi onları gerçekleştirmeye adadığımızda, kendimizi yaşamaya adadığımızda, “ne olursa olsun, ben bu yola çıkıyorum” dediğimizde gerçekleşir. Elbette ki başıboş duygularla değil, zihnimizin ve duygularımızın farkında olarak.

Hayattan aldığınız en küçük tatları bir düşünün. Uykunun tatlılığını, sarılmanın sıcaklığını, akşam yemekten sonra içilen çayın keyfini…

Yaşamaya nasıl da tutkuyla aşığız.

Bazen kullanmayacağımız halde atın aldığımız en saçma şeyin bile bir bedeli, bir karşılığı varken,

ve bu kadar güzelken yaşamak, karşılığında bazı zorlanmalar yaşamak aslında oldukça adil. Sizce de öyle değil mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir