
Etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerde bile “Denedim, ama faydasını göremedim” ya da “Bir süre sonuç aldım, ama sonra kalıcı olmadı” gibi durumları zaman zaman yaşarız. Özellikle bir sorunu çözmek için pek çok yöntem deneyip yine de çözemediğimizde umutsuzlaşır; tekrar deneme yolunda inancımızı kaybederiz.
İstediğimiz noktaya varışımızı etkileyen bir çok faktör var aslında ve bu faktörler duruma, kişiye göre değişkenlik gösterebiliyor. Yine de hemen hepsinde ortak derecede etkili olan birkaç başlığı sizinle paylaşmak istiyorum.
1. Uygulama şeklin doğru mu?
Yapılan şeyin ne olduğu kadar, nasıl yapıldığı da önemlidir. Örneğin, sağlıklı menüler hazırlayıp yeterince çiğnemeden yutuyorsan, o menü senin için faydalı değil zararlı hale gelir (yeterince sindirilemeden bağırsaklara inen gıda parçacıkları orada enflamasyon yaratır ve bağırsak duvarına hasar verir, mikrobiyota dengesini bozar).
Nefes egzersizinde sana verilen komutları almıyor, dikkatlice dinlemiyor ve kendini bırakmıyorsan istediğin sonucu alamazsın.
Yaptığın şey her ne ise, mantığını anlamaya çalışarak ve benimseyerek yeniden dene.
Bir şeyleri yapma şeklimiz değiştiğinde, çok şey değişir.
2. Kendine ne kadar süre tanıdın?
Spor, beslenme, ya da yaşam tarzı değişikliği gibi, hayatında yeni olan her neyse, ona konsantre olmak ve hayatında yer açmak başlangıçta zor olacak.
Günlük hayat düzeninde değişiklikler yapman gerekecek. İlk başta sonuçlar istediğin gibi olmayacak. Verimsiz hissedeceksin belki. Hemen sonuç görmeyeceksin. İçindeki ses seni eski alışkanlıklarına geri dönmen için ikna etmeye çalışacak.
Fakat, bunların hepsi, doğal sürecin bir parçası. Yeterince zaman tanıman, düzenli devam etmen çok önemli.
Yaşamın boyunca her gün tekrar ederek oluşturduğun şeyleri, birkaç günlük çalışma ile kalıcı olarak değiştirmeyi beklemen gerçekçi olmayabilir. Bazı şeylerin etkisi kümülatif olarak, biriktikçe gözle görülür hale gelir.
3. Beklentin ve inancın neydi?
Eski alışkanlıklar, bugüne kadar bizi “hayatta tuttuğu” ve “etkisi bilindik” olduğu için zihin tarafından “güvenli” kabul edilir. Ayrıca eski alışkanlıklar otomatik pilotta gerçekleşir. Bu yüzden yeniye göre eskiyi tekrarlamak daha kolaydır. Bu iki sebep bir araya geldiğinde, zaten ayağında prangalarla koşmaya çalışıyorsundur.
Buna ek olarak, denediğin şeyle ilgili beklentin ya da içsel inancın olumsuz ise, zihnin seni geri döndürmek için ilk aksiliği kollar. Olmadığını, olmayacağını kanıtlamak için her fırsatı değerlendirir. Bu yüzden küçük küçük “oluyor galiba” ları ve ilerlemeyi göremezsin. Açık fikirli ol, kendindeki değişimi gözlemlemeye odaklan.
4.Değişim süreci “doğrusal” değildir

Hiç hata yapmadan, hiç aksamadan “olmasını” ya da “yapmayı” bekliyor olabilirsin.
İleri – geri gibi görünen bu grafiğin tamamı aslında değişim için gereken “deneyimler”dir. “Durma, gerileme, ilerleme” gibi görünen parçaların hepsi sürecin akışını oluşturuyor. Nihayetinde senin nereye gittiğini gösteren; grafiğin genel eğilimidir. Bu yüzden değerlendirme yaparken “genel gidişatını”a bakmayı dene.
5. Her seferinde en baştan başlamadığını fark et
Çoğu zaman, yarıda bırakmalar, vazgeçmeler, tekrar denemeler yaşanır. Fark etmen gereken ise, yeniden baştan başlamadığındır. Her yeniden deneme, bir önceki denemenin öğrenilmişliklerini içerir. Bu yüzden, “ya hep ya hiç” mantığı, 1-0 değerlendirmesi yerine “ilerleme, gelişme” mantığı üzerinden kendi sürecini değerlendir.